5 Ocak 2010 Salı

Mevlâna’nın Anadolu’ya Gelişi - Feridüddin Attar – Mevlâna İlişkisi

Göç kervanının ilk durağı tasavvufun büyük merkezlerinden biri olan Nişâbûr Mevlâna’nın hayatındaki bir başka tartışmalı olaya sahne olmuştur. Burada Bahaeddin Veled’i karşılayan İran’ın en tanınmış şair ve mutasavvıflarından olan Feridüddin Âttar ile Celaleddin Muhammed’in ilişkileri üzerinde durulması gereken bir konudur. Yaygın görüşe ve Eflâki’nin verdiği bilgilere göre Feridüddin Âttar, Nişâbûr’a gelen misafirleri arasında henüz 5 – 6 yaşlarında olan Celaleddin Muhammed’deki ışığı görmüş ve babası Bahaeddin Veled’e “yakın gelecekte gönüllere ateş salacağını” söylemiştir. Feridüddin Âttar, gönüllere ateş salacağını düşündüğü Celaleddin Muhammed’e Esrârname (Sırlar Kitabı) isimli kitabını da hediye etmiştir.[1] Gerçekten de Mevlâna’da müthiş bir Âttar etkisi mevcuttur. Mesnevi ve diğer eserlerinde Esrârname’den bolca hikâyeler kullanmıştır. Mevlâna bu hayranlığını “Âttar ruh, Senaî’de onun iki gözüydü! Biz Senaî ile Âttar’ın arkasından geldik!” [2] diyerek açıklamıştır. Ancak Mevlâna’nın Esrârname’yi bizzat Âttar’ın elinden alıp almadığı şüphelidir Devletşah Alaüddevle Semerkandî (1431-1495)’nin Tezkiret’üş Şuara adlı eserine göre Âttar, 1119 yılında doğup 1193 yılında ölmüştür. Bahaeddin Veled’in Belh’ten göç etmesi Âttar’ın ölümünden 19 yıl sonra olmuştur[3]


[1] M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, 3. Baskı, Ankara, 1976, s. 217.

[2] Gönül Ayan, “Esrârname ve Mevlâna</I>”, Milli Kültür, Sayı 79, Aralık 1990, s. 19.

[3] Neşet Çağatay, “Mevlâna’nın Yazı Dili Neden Farsçadır”, Yirmi altı Bilim adamının Mevlana Üzerine Araştırmaları, Hz. Feyzi Halıcı, Ülkü Basımevi, Konya, 1983, s. 38.

0 yorum: