Mevlâna Celaleddin Rumî’nin hayatına dair tartışmalı ilk konulardan biri de doğum tarihi meselesidir. Bugün Celaleddin Rumî’nin doğum günü olarak kabul edilen en yaygın tarih Eflâki’nin Menakıbu’l Arifin (Ariflerin Menkıbeleri) adlı eserinden vermiş olduğu 30 Eylül 1207 (H. 6 Rebiülevvel 604) tarihidir. Aynı kaynak ölüm tarihini ise 17 Aralık 1273 (H. 5 Cemaziyelâhir 672) olarak vermektedir. Mevlâna’nın hayatına dair yapılacak araştırmalarda başvurulması gereken ilk kaynak olan Eflâki’nin Menakıbu’l Arifin adlı Farsça eseri, çoğunlukla doğru bilgiler vermekle beraber birtakım sorunlu bilgiler de içermektedir. Bu sorunlu bilgilerin başında da Mevlâna’nın doğum tarihidir. Kendisi de bir Mevlevi dervişi olan Eflâki, Mevlâna’nın torunu olan Çelebi Emir Arif’in isteği üzerine Mevlevi dedelerinin hayatını anlatan bu eseri yazmıştır.[1] Mevlâna’nın doğumunu 1207 olarak veren Eflâki, Mevlâna’nın ölümünden 18 yıl sonra doğmuştur.[2] Bu da verdiği tarihin çok da sağlıklı olmadığını belirten bir başka noktadır. Bir diğer nokta ise Eflâki’nin bu eseri yazarken faydalandığı en temel kaynağın Feridün b. Ahmed Sipahsalar oluşudur. Sipahsalar’ın Risale isimli kitabı yazıldığı dönemde halkın hoşuna gidecek menkıbelerden bahsetmediği ve tamamlanamadığı için önem verilmemiş bir eserdir. Bu neden Eflâki, bu kitabın önemli bir kısmını kullanmasına rağmen ehemmiyetsiz gördüğünden adını anmamıştır. Bu üç önemli noktanın en çok üzerinde durulması gereken ise Eflâki’nin bir Mevlevi dervişi olmasıdır. Eflâki, Mevlana’nın büyüklüğünü ve etkileyiciliğini çoğaltmak için küçük yaştan büyük işler başarmış imajı çizmeye çalışmaktadır. Bu nedenle yaşını olduğundan daha küçük göstermektedir. [3]
Mevlâna hakkındaki en sağlam kaynağın böylesine bir handikabı varken doğru ve kesin bir tarih elde etmek elbette kendi içinde sorunlu bir mesele olacaktır. Nitekim yerli yabancı birçok değerli bilim adamı bu konuda teoriler üretmiştir. Kısaca bu teorilerden bazılarına değinmek gerekmektedir.
Celaleddin Rumî’nin hayatını kronolojik bir düzleme oturtmada hiç şüphesiz Türk araştırmacıların katkılar çok büyüktür. Bu konudaki en yetkin isimlerden biri olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın teorisine göre Mevlâna’nın 1207’de doğmuş olması imkânsızdır. Mevlâna, Fih-i Mafih adlı eserinde Harzemşah hükümdarı Kütbiddin Mehmed’in Semerkand’ı alışını “Semerkand’da idik. Harzemşah Semerkand’ı muhasara etmiş, asker çıkarmış savaşıyordu. O semtte çok güzel bir kız vardı ki şehirde benzeri yoktu. Her zaman o kızın <<Allah’ım beni zalim düşmanların eline bırakamazsın Bunu bana reva görmezsin>> dediğini duydum. Şehri yağma ettiler bütün halkı, o kızın cariyeleri de dâhil kılıçtan geçirdiler. Fakat kıza bir kötülük etmediler.”[4] cümleleriyle anlatmıştır. Semerkand’ın alınışı 1207’de olduğuna göre Mevlâna’nın bu olayı bu kadar ayrıntılı hatırlıyor olması için çok daha erken yıllarda doğmuş olması gerekmektedir.[5]
Mevlana’nın hayatına ilişkin bilgilerde kendisinin eserlerinde zikrettikleriyle çelişen bazı noktalar bulunmaktadır. Bu durumun en büyük nedeni ise Anadolu’da yaşamış olan Türk bilginlerinin biyografilerinin İranlı ya da Arap yazarlar tarafından yazılmış olmasıdır. Gerekli objektiflik ve titizlikten uzak bu çalışmalar büyük yanlışlıklar ve eksikliklerle doludur. Bizdeki tezkireler ise çoğunlukla hayatı anlatılan şahsiyetlerin ölümlerinden uzun yıllar sonra kaleme alınmış eserlerdir. Nitekim yukarıda anlattığımız Eflâki’de de aynı durum söz konusudur. Bu çelişmeleri Mevlâna’nın doğum tarihine bir referans noktası yakalayabilmek açısından örneklendirebiliriz. Mevlâna, Şems-i Tebrizi ile buluşmasına dair eserlerinde Şems’e “Altmış yaşımda yakaladın beni!” demektedir. Şems’in Anadolu’ya gelişini 29 Kasım 1244 (26 Cemaziyelahir 642) olarak alırsak Mevlâna’nın 1186’da doğmuş olması gerekmektedir. Çünkü Mevlâna’nın 60 yaşı Ay yılı hesabına göredir. 33 Hicri yıl 12 Miladi yıla eşit olduğuna göre Mevlâna Miladi olarak Şems ile buluştuğunda 58 yaşındadır. (1244-58=1186) [6]
Yabancı araştırmacılarını Mevlâna’nın doğum tarihi konusundaki genel kabullerine birkaç örnek ile özetleyelim. Batılı bilim adamlarından Will Durant’a göre Mevlâna’nın doğum tarihi 1201, Maurice Borres’e göre 1203’tür. İngiliz bilim adamı Muhammed İsa Waley’e göre ise Eflâki’nin verdiği 1207 tarihi doğrudur.[7]
[1] Şams Al-din Ahmed Al-Aflaki, Menakin Al-Arifin, Çev. Tahsin Yazıcı, TTK Yay., Ank., 1976, s. 21.
[2] Neşet Çağatay, “Mevlâna’nın Yazı Dili Neden Farsçadır”, Yirmi altı Bilim adamının Mevlana Üzerine Araştırmaları, Hz. Feyzi Halıcı, Ülkü Basımevi, Konya, 1983, s. 38.
[3] E. J. Wilkinson Gibb, Osmanlı Şiir Tarihi, Çev. Ali Çavuşoğlu, Akçağ Yay., Ank., 1999, s. 102.
[4] Ahmet Kabaklı, Mevlana, Toker Yayınevi, İst., 1972, s. 11 – 12.
[5] Feyzi Halıcı, Mevlana Celaleddin, Doğuş Ofset, Konya, 1986, s. 29.
[6] Neşet Çağatay, “Mevlâna’nın Yazı Dili Neden Farsçadır”, Yirmi altı Bilim adamının Mevlana Üzerine Araştırmaları, Hz. Feyzi Halıcı, Ülkü Basımevi, Konya, 1983, s. 38.
[7] Feyzi Halıcı, Mevlana Celaleddin, Doğuş Ofset, Konya, 1986, s. 28 - 29.
0 yorum:
Yorum Gönder